Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.
Girişimcilik! Eskiden uyumsuzların yoluyken, şimdilerde en iyi eğitim platformlarının bile içeriklerinde yer vermeye başladıkları, yeni ekonomide önemli bir yer tutmaya başlamış ve kabul gören bir kariyer yolu artık.
Önce problemi ve fırsatı gör, sonra yıkıcı çözümünü üret, hızla modelle ve uygulamaya geçir. Yol aldıkça daha da hızlan ve bunun için teknolojiyi yine yıkıcı bir şekilde kullan. Devamında başarılı olabilmek bizim saydığımız onbeş adet faktör daha var.
Bu noktada eğitim kurumlarımızın dikkatini etki yatırımcılığına (impact investing) çekmek istiyorum. Sosyal girişimcilik kavramı ile sınırlandığını ve girişimcilik eğitimleri içinde öylesine geçiştirildiğini düşündüğüm bir kavram bu.
Birleşmiş Milletler 2030 yılına kadar dünyada değiştirilmesi ve düzeltilmesi gereken onyedi adet alan tanımlamış durumda (SDGs https://sustainabledevelopment.un.org/?menu=1300 ). Gerçek anlamda dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek istiyorsak, gelecek oniki yıl içinde bu değişimi ancak yeni ekonomi gerçekleştirebilir. Burada da sürükleyici kuvvet yeni girişimler olacaktır. Bu nedenle, sorumlu her girişimcinin bu sorun ve hedeflerden haberdar olması gereklidir.
Yeni bir girişim fikrinin dünyayı iyi anlamda etkileyebilmesi için elimizde bir öncelik rehberi var. Neden bir taraftan ekonomide sürekleyici kapasitelere ulaşacak girişimler yaratırken bir taraftan da bu hedeflerin gerçekleştirilmesine katkı sağlayan işler tasarlamıyoruz?
Biz bir impact fonu olarak bu rehberi kullanıyoruz. Görüştüğümüz ve ilgi alanımız iş dikeylerinde ( sağlık, eğitim, tarım, finansal ve dijital erişim, temiz enerji teknolojileri) bu hedefleri gözeten girişimlere yatırım yapıyoruz.
Çünkü bu problemi ve çözümleri, bu doğrultuda geliştirmiş bir girişim potansiyel olarak milyonlarca insana satılabilecek ürün ve hizmetler geliştirmeye başlamış oluyor.
Pazarınız bütün dünyada giderek nüfusu ve gelir seviyesi artan bir pazar oluyor. Ve her geçen gün daha fazla kaynağın aktığı, Türkiye’den çıkan çözümlerin de (bu pazar kolay bir pazar değil ve problemler de ABD veya Avrupa’da karşılaştıklarınızdan farklı) daha kolay adapte edilebileceği yepyeni bir coğrafyada büyüme fırsatı yakalıyorsunuz.
Girişimcilerimiz önce kavramsal olarak, sonra da gözlem, sentez ve tasarım aşamalarında bu dinamikleri gözetirlerse, inanıyorum ki, o mit olarak söylemde adı geçen unicornlar impact alanında çıkacaktır bu ülkeden ancak.